İn Vivo Testler
İn Vivo Test Nedir?
İn vivo testler, medikal cihazların canlı hayvanlar veya insan vücudu gibi doğal ortamlarında test edilmesidir. Bu testler, cihazların biyolojik sistemlerle nasıl etkileşim kurduğunu anlamak için kullanılır. İn vitro testlerden farklı olarak, in vivo testler, gerçekçi biyolojik koşullarda değerlendirme yapma olanağı sunar. İn vivo Testler; tıbbi cihazın, temas ettiği doku veya vucüt sıvısında temas süresine bağlı olarak oluşturduğu biyolojik tepki lokal, sistemik ve mutajenik olarak değerlendirilir. İn vitro testler tamamlandıktan sonra, cihazın kullanım amacı ve süresine bağlı olarak matriste belirlenen testler gerçekleştirilir.
İn Vivo Testlerin Uygulama Alanları
- Ortopedik İmplantlar: Protezlerin kemik ve doku ile bütünleşmesi.
- Kalp ve Damar Cihazları: Stent ve kalp kapakçıklarının işlevselliği.
- Cerrahi Malzemeler: Dikiş iplikleri, yapıştırıcılar ve bandajların biyolojik tepkileri.
- Diyagnostik Cihazlar: Sensörlerin ve ölçüm cihazlarının hassasiyeti.
Canlıların İzinde: In Vivo Çalışmalar ve Güvenli Bir Gelecek
Bir ilaç almadan veya yeni bir kozmetik ürünü kullanmadan önce, güvenliğinden emin olmak isteriz, değil mi? İşte tam bu noktada in vivo çalışmalar devreye giriyor. "Canlı içinde" anlamına gelen in vivo, ilaçların, kimyasalların ve diğer maddelerin gerçek canlı organizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırma yöntemidir. Bu çalışmalar, insan sağlığı için potansiyel riskleri belirlemek ve güvenli ürünler geliştirmek adına bilim dünyasının en önemli araçlarından biridir.
Peki, in vivo çalışmalar neden bu kadar önemli? Çünkü hücre kültürleri veya bilgisayar simülasyonları gibi yöntemler, bir maddenin karmaşık biyolojik sistemler üzerindeki etkilerini tam olarak yansıtamayabilir. In vivo çalışmalar ise gerçekçi bir ortamda, gerçek zamanlı veriler sunarak güvenilirlik açısından altın standartı oluşturur.
Etik İlkeler Işığında In Vivo Çalışmaları
Elbette, canlı organizmalar üzerinde çalışırken etik değerler her şeyden önce gelir. Bu nedenle, in vivo çalışmalarda 3R kuralı (Replacement, Reduction, Refinement) başta olmak üzere tüm etik ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalınır. Yani, mümkün olduğunca hayvan deneylerinden kaçınılır, gerekli durumlarda ise en az sayıda hayvan kullanılır ve onların refahı için her türlü önlem alınır.
Nanolab: Güvenilir ve Etik In Vivo Çalışmaları
Nanolab olarak, insan sağlığına verdiğimiz önem ve etik değerlere olan bağlılığımızla in vivo çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye'de OECD prensiplerine ve GLP alanında uyumluluk sertifikası vermeye yetkili tek kurum olan TÜRKAK tarafından akredite edilmiş bir laboratuvar olarak, güvenilir ve etik sonuçlar elde etmenizi sağlıyoruz.
Neden Nanolab?
- TÜRKAK Akreditasyonu: Güvenilirliğin ve kalitenin teminatı.
- Uzman Kadro: Alanında deneyimli bilim insanlarından oluşan güçlü bir ekip.
- Modern Altyapı: Son teknoloji cihazlar ve donanımlı laboratuvarlar.
- Etik Değerler: Hayvan refahı ve etik ilkelerin önceliklendirilmesi.
Hizmetlerimiz:
- Sensitizasyon Testi – EN ISO 10993-10
- İrritasyon Testi - EN ISO 10993-23
- Hemolitik Etki - EN ISO 10993-4
- Genotoksisite – EN ISO 10993-3
- İmplantaston Testi – EN ISO 10993-6
- Pirojenite Testi – EN ISO 10993-11
- Sistemik Toksisite - EN ISO 10993-11
In vivo çalışmalar, güvenli bir geleceğe giden yolda attığımız en önemli adımlardan biri. Nanolab olarak, bilimsel bilgi ve etik değerler ışığında insan sağlığına katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.