Saf Su Analizleri

Saf Su Analizleri

Saf Su Analizleri

Saf Su Nedir?

Saf su, birçok sektörde kullanılan ve kalite kontrolü titizlikle sağlanması gereken bir maddedir. Özellikle sağlık, ilaç, kozmetik ve gıda sektörlerinde saf su, üretim süreçlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Saf su, içinde iyon, mineral, mikroorganizma ve organik maddeler gibi safsızlıkların bulunmadığı, yüksek saflığa sahip sudur. Çeşme veya doğal kaynak sularına göre tüm yabancı maddelerden arındırılmış olması ile ayrılır. Genellikle damıtma (distilasyon), ters osmoz, deiyonizasyon gibi yöntemlerle üretilir.


Saf Su Nerelerde Kullanılır?

  • İlaç Üretimi: İlaçların formülasyonunda ve üretim makinelerinin temizliğinde kullanılır.
  • Medikal Sektör: Diyaliz makineleri ve sterilizasyon süreçlerinde kullanılır.
  • Laboratuvarlar: Kimyasal analizlerde, reaktiflerin hazırlanmasında ve cihazların kalibrasyonunda kullanılır.
  • Kozmetik Ürünler: Kremler, serumlar, makyaj ürünleri gibi kozmetiklerin üretiminde.


Suyun Saflık Dereceleri

“TS EN ISO 3696 - Su-Analitik laboratuvarında kullanılan-Özellikler ve deney metotları” standardı kapsamında, saf su analizleri 3 farklı saflıkta (Grade 1, Grade 2, Grade 3) gerçekleştirilmektedir.

Grade 1 (1. Sınıf Saf Su): Esasen çözünmüş veya koloidal iyonik ve organik kirleticiler içermez ve yüksek performanslı sıvı kromatografisi dahil en katı analitik gereklilikler için uygundur; 2. sınıf suyun daha fazla arıtılmasıyla üretilmelidir.

Grade 2 (2. Sınıf Saf Su): İnorganik, organik veya koloidal kirleticilerde çok düşüktür ve atomik absorpsiyon spektrometrisi (AAS) ve eser miktarlarda bileşenlerin belirlenmesi dahil hassas analitik amaçlar için uygundur; örneğin çoklu damıtma veya deiyonizasyon veya ters ozmoz ve ardından damıtma ile üretilmelidir.

Grade 3 (3. Sınıf Saf Su): Çoğu laboratuvar yaş kimya çalışması ve reaktif çözeltilerinin hazırlanması için uygundur; örneğin tek bir damıtma, deiyonizasyon veya ters ozmoz ile üretilmelidir. Aksi belirtilmedikçe, sıradan analitik çalışmalar için kullanılmalıdır.

Özellikle endüstriyel tesislerde ve laboratuvarlarda kullanılan saf suların fiziksel, kimyasal analiz sonuçları “TS EN ISO 3696 - Su-Analitik laboratuvarında kullanılan-Özellikler ve deney metotları” kapsamında belirtilen limitleri aşmamalıdır.

Saf Su Analizleri Neden Yapılır?

Saf su, doğrudan insan sağlığını etkileyen birçok ürünün üretiminde kullanıldığından dolayı, düzenli olarak analiz edilir. Herhangi bir safsızlık veya kontaminasyon, ürün kalitesini ve güvenliğini tehlikeye atabilir.


Saf Su Analizlerinin Amaçları:
  • Mikrobiyal Kontaminasyonu Önlemek: Mikroorganizmalar, ilaç ve kozmetik ürünlerinde istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  • Kimyasal Saflık Sağlamak: Suyun içerisinde istenmeyen iyonlar veya kimyasallar varsa ürünlerin kalitesini bozabilir.
  • Ürün Kalitesini Güvence Altına Almak: Saf suyun kalitesi, nihai ürünün etkinliği ve güvenilirliği üzerinde doğrudan etkilidir.
  • Yasal Uyum Sağlamak: Yönetmeliklere uygun olmayan suyun kullanımı, ağır cezalarla sonuçlanabilir ve ürün geri çağırma süreçlerine yol açabilir.

Türkiye’nin birçok yerinde hizmet veren laboratuvarlarımızda TÜRKAK akreditasyonu ile ilgili yasal düzenlemelere ve standartlara uygun bir şekilde “Saf Su Analizleri” gerçekleştirilmektedir.

pH Ölçümü:  pH ölçümü, suyun asidik veya bazik olup olmadığını belirlemek için yapılır. Suyun pH değeri 0 ile 14 arasında ölçülür; 7 nötr, 7’nin altı asidik, 7’nin üstü bazik kabul edilir. Suyun pH değerinin, kullanım amacına uygun olarak belirlenen sınırlar içinde olması gerekir. 
İletkenlik Ölçümü: Suda bulunan iyon miktarını belirlemek için yapılan bir testtir. Su ne kadar çok çözünmüş iyon içeriyorsa o kadar yüksek iletkenliğe sahiptir. İyonik kirliliklerin tespiti için özellikle saf su ve diyaliz sularında düşük iletkenlik önemlidir. İletkenlik, mikro siemens (µS/cm) cinsinden ölçülür ve saf suyun iletkenlik değeri 1 µS/cm’den düşük olmalıdır. Yüksek iletkenlik, ürün kalitesini ve üretim süreçlerinin güvenliğini riske atabilir.
Oksitlenebilir Madde/Oksijen (O) İçeriği: Suda organik ve inorganik bileşiklerin varlığını ölçmek için kullanılır. Suda bulunan organik maddelerin oksijenle reaksiyona girme eğilimi, bu analizle belirlenir. Özellikle içme sularında ve farmasötik kullanımda oksijen içeriği, ürünün bozulmasını önlemek için düşük olmalıdır. Yüksek oksitlenebilir madde içeriği, mikrobiyal büyümeyi tetikleyebilir ve korozyon riskini artırabilir.
Absorbans Ölçümü: Suyun belirli bir dalga boyundaki ışığı ne kadar emdiğini belirlemek için yapılır. Bu yöntem, özellikle sudaki organik maddelerin ve renkli bileşiklerin varlığını tespit etmek için kullanılır. UV-visible spektrofotometre cihazıyla gerçekleştirilen absorbans ölçümleri, saf suyun saflığını ve kirlilik içermediğini doğrulamak için önemlidir. Yüksek absorbans değeri, suda istenmeyen kirleticilerin bulunduğunu gösterir.
Buharlaşma Kalıntısı Testi: Suyun buharlaştıktan sonra geride kalan çözünmüş katı madde miktarını belirlemek için yapılır. Özellikle saf su analizlerinde önemli olan bu test, suda çözünmüş tuzlar, mineraller ve organik bileşiklerin varlığını gösterir. Kalıntı miktarının yüksek olması, üretim süreçlerinde ekipmanların tıkanmasına veya kireçlenmesine neden olabilir. Farmasötik ve kozmetik alanında düşük buharlaşma kalıntısı kritik öneme sahiptir.
Reaktif Silika Tayini: Suda silika (SiO₂) varlığını ve konsantrasyonunu belirlemek için yapılan bir analizdir. Silika, özellikle yüksek saflık gerektiren sektörlerde problem yaratabilir. Buhar kazanları ve ters osmoz sistemlerinde silika birikimi, cihaz performansını düşürür ve korozyona neden olabilir. Bu nedenle silika tayini, hem endüstriyel hem de farmasötik kullanımlarda suyun kalitesini sağlamak için düzenli olarak yapılır.
6342