BLOG
KATEGORİDEKİ DİĞER YAZILAR
Atık yağlar, genellikle motor yağı, endüstriyel yağlar veya hidrolik sıvılar gibi kullanılmış yağlardır. Çevreye zararlı oldukları için, geri dönüştürülmeleri veya uygun şekilde bertaraf edilmeleri gerekir. Atık yağların geri dönüşümü ve güvenliği için laboratuvar testleri büyük önem taşır. Bu testler, geri dönüşüm sürecinin verimliliğini sağlarken çevre ve insan sağlığı açısından tehlikeleri azaltmayı amaçlar.
Atık yağlar, yağın kullanımı sırasında maruz kaldığı termal bozulmalar, kirlenme ve kimyasal reaksiyonlar sonucu özelliklerini yitiren yağlardır. Bunlar araçlardan, makinelerden veya endüstriyel proseslerden kaynaklanabilir.
Atık yağların geri dönüşüm süreci ve güvenliği için çeşitli laboratuvar testleri yapılır. Bu testler, yağın kimyasal ve fiziksel özelliklerinin yanı sıra kirleticileri belirlemeye yöneliktir.
Viskozite, yağın akışkanlık direncini ölçer. Atık yağlarda, viskozite değişimi yağın kullanım süresi boyunca bozunduğuna işaret eder. Test, yağın orijinal özelliklerine dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini belirlemeye yardımcı olur.
Asit numarası, yağın oksidasyon derecesini ve içerdiği asidik bileşikleri ölçer. Yüksek asit numarası, yağın aşırı derecede oksitlenmiş olduğunu ve bu nedenle geri dönüştürülmeden önce saflaştırılması gerektiğini gösterir.
Atık yağlarda su ve nem, yağın verimini düşürebilir ve ekipmanlara zarar verebilir. Karl Fischer yöntemi gibi testlerle yağ içindeki su miktarı ölçülerek, yağın geri dönüşümde kullanılabilir olup olmadığı belirlenir.
Atık yağlar, kullanılan sistemin aşınması sonucu ağır metaller içerebilir. Bu metaller arasında kurşun, cıva, kadmiyum ve çinko gibi çevre ve insan sağlığına zararlı olan maddeler bulunur. ICP-MS (Inductively Coupled Plasma Mass Spectrometry) gibi yöntemlerle bu metallerin varlığı ve miktarı tespit edilir.
PCB’ler, yağların üretiminde veya kullanımı sırasında kontamine olabilecek kimyasallardır. Çevreye ve insan sağlığına zararlı oldukları için, atık yağlarda PCB varlığı kontrol edilir. GC-MS (Gaz Kromatografisi-Kütle Spektrometrisi) gibi analiz yöntemleri kullanılır.
TOC, atık yağdaki organik bileşiklerin miktarını ölçer. Bu test, yağın çevreye zararlı olup olmadığını ve geri dönüşüm sırasında hangi işlemlerden geçmesi gerektiğini belirler.
Parlama noktası testi, yağın alev alabileceği sıcaklığı belirler. Bu, atık yağın taşınması ve depolanması sırasında güvenlik açısından kritik bir parametredir.
Atık yağların geri dönüşüm süreci, yağın yeniden kullanılabilir hale getirilmesini hedefler. Bu süreçte şu adımlar yer alır:
Atık yağlarla yapılan işlemler sırasında çevre ve insan sağlığı açısından önemli güvenlik önlemleri alınmalıdır:
Geri dönüştürülmüş yağlar, enerji tasarrufu sağlar ve doğal kaynakların tükenmesini önler. Aynı zamanda, geri dönüşüm süreci sırasında atmosfere salınan sera gazlarını azaltmak için verimli ve çevre dostu teknolojiler kullanılmalıdır.
Nano-lab Laboratuvarlar Grubu, Atık Yağ Analizleri kapsamında hizmet vermeye devam etmektedir. Aynı zamanda Gres Yağı Analizleri konusunda da hizmet vermekteyiz.
Daha fazla bilgi için bize ulaşın.
Hizmetlerimiz ile ilgili güncel haberler ve paylaşımlar için bizi LinkedIn üzerinden takip edebilirsiniz.
En yeni blog yazılarımızdan haberdar olmak için Instagram hesabımızı takip edin.